Kayıtlar

Pune'dan mektup var!

Nerde kalmıştım hah mektup diyordum yazamadım Suriş'le gün geçiveriyor bazen yakalayamıyorum:) İstanbul'a döner dönmez oturdum bilgisayarın başına dedim çok sevgili Iyengar'a bir mektup yazacağım ve ona durumu anlatacağım. Aaaa bir baktım ona ait hiçbir mail info bulamıyorum ama Pune daki enstitunun mektup adresi var! Şimdiki aklım olsa böyle bişi yapmazdım ama o zaman daha bir duygusalım galiba hevesim kırılmış vs. Dedim ki " siz ki bu kadar emek vermiş ve ıyengar sistemini  kurmuşsunuz ama ne yazık ki yetiştirdiğiniz eğitmenler sizin kadar titiz değiller! Dünyanın bir ucundan gelen bir öğrenciyi  uçak rötar yapıp geç kaldığı için taaa 2 ay önceden parasını ödeyip kayıt olduğu bir kursa almayıp geri çeviriyorlar onlar sizin kadar özverili değil! Ben İstanbul' da bir öğrencinin kapıdan gönderildiğini görmedim ne yapıp edip bir yer bulunur." Sizden ricam en azından beni kendi sınıfınıza almanız!" ...... Hayalkırıklığımı anlatan uzuuun bir mektup... Iyeng...

Bir mektup ki başucumda saklarım onu ben...

Resim
Geçenlerde bir arkadaşımla Hindistan hakkında konuşurken aklıma geldi bundan 4 yıl önce Hindistan'da yaşadığım o zamanlar çok önemli gelen bugünlerde beni gülümseten bir anı! Gülüştük geçtik..paylaşmak istedim... Binbir heyecanla uçaktan inip 4-5 saatlik bir araba yolculuğuyla Rişikeş'e vardık tatlı yol arkadaşımla. İkimiz de katılacağımız yoga kursunun heyecanıyla ashramın kapısından girer girmez eğitimle ilgili sorular sormaya başladık. Bizi karşılayan amca ise hiç heyecanlı değil üstelik bize kızgın gibiydi. Dedi ki siz geç kaldınız tam 2 saat ben de yerinize başkalarını aldım.size yer kalmadı!......!! Sessizlik ve şok! Neeeee nasıl yani? Biz taaa istanbuldan geliyoruz kardeş uçak bu rötar yapar, Hindistan yolları bu gaza basıp gelemiyorsun ki? Sanki yandaki Cafe'de oyalanıp gelmiş iki afacan öğrenci muamelesi gerçekten o gün bizi hem şok etti hem de çok üzdü.. Nasıl olur nasıl yer olamaz derken nihayet eğitmenle konuşma fırsatımız oldu.. Ben onu ikna edeceğimizden gaye...

Dersler yeniden....

Resim
Bebek buyutmek sahane AMA malum neredeyse 6 ay oluyor yavas yavas Ise guce donme zamani..yoksa gercekten icime kapanicam...obsesif bir Anne olmak istemiyorum... Gecenlerde sevgili Bora hoca bize ugramisti dedi ki gel birgun bizde Ders ver...once bilemedim bebisi ne yaparim falan..sonra dedim neden olmasin merkezimi acana kadar bana da iyi gelir cunku sanirim eylulu bulacak benim hazirliklar..simdiden eski ogrencilerden sevinip gelmek isteyenler var...ozlendildigini bilmek cok guzel ki Ben de onlari cok ozledim...anneanne tamam dedigi surece Ben her persembe 20:00 da HARIOM dayim...Prana flow energetic vinyasa derslerimi ozleyen ya da merak eden herkesi beklerim! Duruslarda hizayi prananin 5 ruzgariyla Prana, apana, vyana, samana ve udana vayu ile deneyimledigimiz Shiva' nin yaraticiliyla Krishnamacharya'nin kramalari ve bilgeligini birlestiren cok keyifli bir sistem! Mandala namaskar, bumi namaskar jala namaskar Agni namaskar hridaya namaskar gibi VE daha bir cok chakralari v...

Doğamız sabırmış bir zamanlar...

Resim
Yere serdiğim matın üzerinde yüzükoyun yatırdığım küçücük bir adım ilerlemeye çalışan kızıma bakıyorum. Çabalıyor da çabalıyor..İlk başlarda ağlardı şimdi yerini ufak çığlıklara bıraktı ara ara gülücüklerle eşlik ettiği.O küçücük bir itiş ilerleme onun için o kadar önemli bir o kadar da zor...Minnacık ayaklarıyla yeri itiyor itiyor ama göbeğinin üzerinde olduğu yerde yüzüyor sanki..Yine de yılmıyor nefes nefese kalana kadar çabalıyor..Bense sabırsız ne zaman göreceğim o adımı diye içim acıyarak ona bakıyorum. Çoraplarını çıkarıyorum ki zemini hissetsin ayakları kaymasın...Henüz 3 aylık bedeniyle ve ruhuyla gayet sabırlı ve azimli...Nasıl oluyor bu çok garibime gidiyor..Biz insanoğlu böylesine yavaş ilerleyen yerden yavaş yavaş yükselen bir doğayla yaratılmışken böylesine sabırla donatılmışken özümüzde, merak ediyorum zincir nerede kırılıyor?Ne zaman kaybettik özümüzdeki yavaşlığı, sabrı? Doğadaki hemen hemen tüm hayvanlar doğar doğmaz ayaklanıyor...Aslanlar, zebralar ne titrek baca...

Zaman ne çabuk geçiyorr...

Resim
  Dünyanın en güzel kokusu kızımın kokusu...         Kızım içerde koca göbek dışardayken:)     Ben herşeyi planlamayı programlamayı severken, o bana küçücük boyuyla bunun mümkün olmadığını ve bundan sonra da olmayacağını ne güzel öğretti... Ben meğer yeni şeylere ne kadar kapalıymışım...Onunla hergün yepyeni bir gün!  

Doğum bırakmayı öğrenmekmiş, ben daha yeni öğrendim...

Aylarca süren heyecanlı bekleyiş sona erdi…Nihayet pamuk prensesimi, minik tavşanımı kollarıma aldım J Çok şükür J Başından beri kararlıydım herhangi bir aksi gereklilik olmadığı sürece doğal doğum yapacaktım.Öyle de oldu.. Doğum bir kadının başına gelebilecek en güzel bazen de en dönüştürücü deneyimlerden biri! Doğum deneyimimde yanımda olan birtanecik eşime, doğum koçum sevgili Asude Ebe’ye ve doktorum Selçuk Somer’e ne kadar teşekkür etsem azdır herhalde.. 37. haftada istediğim gibi rahat bir doğum   yapabilmek için doktorumu değiştirdim etrafımdakilerin şaşkın bakışları altında.İyi ki de yapmışım! Keşke diyeceğime iyi ki dedim J 38.haftaya geldiğimde amniyotik sıvıdan sızdırdığımı düşündük.Daha doğrusu bana öyle geldi ve herkesi telaşa verdim.Birçok doktor böyle bir şüphede direk sezeryana yönlendirirken doktorumun sakin yaklaşımıyla hiç acele etmedik ve nitekim ben boşuboşuna ortalığı tutuşturmuşum.Hehe hamileler böyle şeyler yapabiliyor hele ki son haftalarda ...

Karnımdaki bıcırık Batman'e itiraz ederse...

Resim
Günlerdir sıcaklar yüzünden dışarı çıkamam sonucu ağlayacak hale gelince dün gece Batman'e gitmeye karar verdim. Eşim de sağolsun ne kadar sevmese ve çocuk filmi olarak görse de aldı beni ve dooğru sinemaya:)Heyecanla yerime yerleştim. Batman'i ve hertürlü fantastik filmi çok ama çok severim dolayısıyla keyfime diyecek yoktu taaa kii...Taaa ki sancılarım başlayıncaya kadar..Sağa dönüyorum olmuyor sola kıvrılıyorum olmuyor. Elbisemi çekiştiriyorum, bacaklarımı yan koltuğa kadar aralıyorum biraz rahatlar gibi oluyorum. Bir yandan da Sinan'a çok çaktırmamaya çalışıyorum..zaten filmi sevmiyor çıkmak için bahanesi olacak diye bana baktığında sevimli sevimli sırıtıyorum:) Bu tarz filmlerdeki Batman'i ya da kahramanları gaza getiren felsefi sözler her ne kadar artık klişe olsa da bir hoşuma gidiyor anlatamam.Kendim süper kahramanmışım gibi gaza geliyorum:) Bıçak gibi saplanan sancılar duruldurken neyse ki bir ara verildi ve ben doğğru tuvalete malum son ay böyle geçiyor...