Yoga yolunda ilerlemek için elbette asanalar çok ama çok önemli... Asanalar yani duruşlar zihnimizi, nefesimize ve bedenimize odaklamamızı sağlar. Ve kendimizin farkına varmamızı... Her yeni duruş yepyeni bir "challenge"dır aslında... İşin hoş yanı bu durum herkeste farklı şekilde tezahür eder. Kimisi denge duruşlarında zorlanırken, kimisi ters duruşlardan kaçar..Ya da ne biliym herhangi bir öne esneme duruşu bile bazen bacaklarda ve sırtta öyle büyük bir gerginliğe yol açar ki duruşta sabitliği korumak için gerçekten çok kararlı olmak gerekebilir... Hayatta da böyle değil mi zaten? Başımıza gelen olaylara nasıl cevap verdiğimiz, olaylara ve zamana göre değişmez mi? İşte bu noktada YOGA bize dengeli bir tutuma ulaşmak için nasıl bir yol izleyeceğimiz konusunda ışık tutar. Her bir ders fiziksel hareketlerin yapıldığı kendimizi gevşemiş ve iyi hissettiğimiz saatlerin çok ötesindedir aslında...Biz farkında olsak da olmasak da ertesi günümüze, hayatımıza işlemiştir bile... Yogayl
Bugün aklıma Hindistan'da kumdan yapılan renkli mandalalar geldi..Hep hayran olmuşumdur mandalalara..Nasıl bir sanat eseri, geceyi gündüze katarak yapılan o rengarenk gizem!Ve sonra birden hiç acımadan hiç düşünmeden biter bitmez ustaların mandalayı yıkıp bozması..Emeğe bağlı kalmadan, bağlanıp, saplanmadan yok etmeleri ve sonra yeniden sabırla yenisini inşa etmeleri...Düşündüm acaba hayat benden bunu mu bekliyor? Bundan birbuçuk yıl önce yıkık dökük o dairenin her bir taşını, duvarlarını bugünkü mis, şeker, huzurlu haline getirdik..Yuzlerce ders verildi içinde, beraber güldük, beraber dans ettik, gevşedik, terledik..ve şimdi belediye kapımda. Bağdat caddesinde onlarca işyeri var çalışma ruhsatı olmayan..Taktılar kafayı yoga merkezime..Gittim 1500 TL para ödedim, ne gerekiyorsa yaptım ama apartmandan izin alamadım tek eksik belgem...Apartmandaki bazı daire sahipleri hevesle binanın yıkılmasını bekliyor ve içerdeki benim dışımdaki 3 işyeri pılını pırtını topladı gitti bile..Bö
Bir melek geldi kondu omzuma.. Karlı gecelerime sıcacık bir nefes... Önce korktum, şeytanda bir melekti ve bende onlardan çok vardı.. Bir rüzgar diledim, kendimden başka herşey uçsun,savrulsun diye.. Uzaktan uzaktan baktım, uçup gider yoluna elbet dedim.. Yine de gitmedi, bekledi beni, orda... sıkılmadan, yorulmadan. Elimi uzattım nihayet, kollarım ağırlaşmış, omuzlarımdan kalbime uzanan bir buz dağı, kaskatı... Sonra ılık ılık bir his içerden dışarıya taştı, taştı, taştıkça çözüldüm.. Çözüldükçe koyverdim akışa...aşka... Sen hep burda kal melek!
Yorumlar