Kayıtlar

2010 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yoga mı spor mu?Bir karar verilse artık!

Ben mi insanları anlamıyorum?İnsanlar mı yogayı anlamıyor? Ben yogayla tanıştığımda ki 20 yaşındaydım aman da bir gidip ter atayım, sporumu da yapmış olurum diye düşünmedim hiç...Her ders, her bir asana kutsaldı..Soyutlandığım başka bir diyara geçtiğim, geri döndüğümde ise yenilendiğim anlardı... Bilmiyorum bir ruhu vardı, ruhuma can katan bir esintisi...Şimdilerde herkes yogacı maşallah!Hayır en doğrusunu ben bilirim havalarında değilim.Yoga öyle derindir ki herkesin bir alacağı, bulacağı vardır içinde biliyorum...Yine de hayal kırıklığı...Bir sürü telefon ve insan profiliyle karşılaşıyorum...İstedikleri spor yapmak ama onların...Mümkünse çokça terlesinler.Hıh tamam zayıflıyoruz desinler..Mümkünse ertesi gün heryerleri ağrısın...Ağrısın ki ne hammışım ama şimdi kaslarım o taptığım kaslarım çalıştı desinler... Hata nerede? Yogayı bu kadar popüler ve merak edilesi bir medya oyununa çeviren ne? Üzülüyorum...Gerçekten üzücü...Her yıl eğitim için Shiva'nın yanına Amerika'ya gidiyor

2010 benim yılım olsun mu? Olsun!:)

Derslerin azaldığı ve dolayısıyla bol tatilli bir yazın ardından şimdi çalışma zamanı! Zaten ben anlamıştım bu kış beni birşeyler beklediğini, harıl harıl çalışacağımı...Hayat hep tatil olamaz ya:) Yeni yerim için hazırlıklar başladı...ardından Amerika! Heyecan dorukta! Shiva'nın yanına gitmek beni bayağı heyecanlandırıyor doğrusu...Bakalım bu sefer beni neler bekliyor? Bu arada evlendiğim için olsa gerek herkes meraklı gözlerle çocuk bekliyor benden, bizden.. Artık yaşım geçiyormuş falan filan...Durun yahu ben ne zaman büyüdüm? Hele ki bu kadar işin gücün altında bu yıl imkansız! Ama ilahi akış ne der bilemem tabi:) Çocuk ben de hep soru işareti bir konu olmuştur..Önce büyümem gerek..NAsıl olacaksa...Olur olur diyor annem, sen yap gerisi kolay...Bence hiç de kolay değil.Çevremde çocuk yapan arkadaşlarımı görüyorum hayatları çocuk olmuş durumda...Elbette onun da bir güzelliği var, anne olmadan anlamıyor belki de insan...Neyse ki Sinan beni anlıyor, gerçi ona kalsa hemen istiyor o..

yogapacific!yeni web sitem!

Çoooook heyecanlı!Nihayet yoga web sitem tamamlandı!Yani hala eksikler var tabi videolar, resimler...ama açıldı sonunda!Ne zormuş web sitesi yapmak mail üstüne mail, olmadı baştan..Ama bu sefer müşteri olmak keyifliydi doğrusu...Ben bu işleri hep ajans tarafında yapıp müşteri kaprisleri ve geri dönüşleriyle bunalırdım.Hehe:)Gerçi yazarlığını yine kendim yaptım doğal olarak ama işte elimden geldiğince kısa ve öz olmaya çalıştım bu site için..Asıl isteğim videoları ayarlayınca interaktif olabilmek..Şu anda anladım ki kimse internette uzun uzun yazılar okumak istemiyor kısa öz yazı ve görsellik istiyorlar haklılar da...Bakalım neler yapacağız...yakında tamamlanır umuyorum ki... www.yogapacific.com adı gibi uğurlu gelsin, biraraya getirsin, huzurla, mutlulukla! namaste

Mutlu, evli, sevgili:))

Resim

acemi zipkinci!

Resim
Son bir yildir kendimle ilgili birsuru kesfim oldu..28 yas geride kaldi 29 a girildi...Acaba bu yuzden mi? Denir ki her 7 yilda bir insan bir ust chakra duzeyinde kesfe baslar..Bu durumda ben anahata yani kalp chakrasi seviyesindeyim onumuzdeki 7 yil...Evlenme yolunda son hazirliklari yaptigim su donem rastlanti olmasa gerek oyleyse... Sevgiyi, paylasmayi deneyimliyorum su gunlerde ama simdilerde daha sakin daha paylasimci daha yumusak bir sekilde..Eski hircinliklarim kiskancliklarim daha bir torpulenmis.. Belki de dogru zaman ve dogru kisinin gelmesi gerekiyordu hepsi bu... Sevgilim...iyi ki geldin...ve iyi ki simdi geldin... Cok ilginctir ki onun balik tutkusu beni de sarmaladi...hic bilmezdim bu kadar keyifli oldugunu bu isin...Simdilerde biraz daha cilgin bir boyuta tasidik bu ortak keyfi.. Sevgili bir geldi elinde dalgic kiyafetleri ve zipkinlar!!!!Wauwwwwww...hemen Asosa dogru yola cikildi... Asos son derece bakir ve sakin biryer...ozellikle de zipkinciliga yeni baslayanlar icin

Boyumdan büyük hayallerim var!:)

Resim
Oldum olası vazgeçemediğim, küçüklüğümden beri çok sevdiğim ve hep yakınında olmak istediğim iki şey... Atlar ve deniz!Hatırlıyorum da daha 4-5 yaşımdayken anneme tuttururdum bana bir at alalım ben ona evde bakarım, yatağımda beraber uyuruz, yemeğimi bile paylaşırım diye..Bu tutturuklarım annemlerde başağrısı yapmaya başlayınca beni dedemin eline vermişlerdi..O da beni yarış atlarına götürmüştü(kendısı hep oynardı..)Ben dev gıbı atların ahırına girince öyle korkmuştum ki bir anda dilim tutuldu ve tutturmayı kestim..vazgeçtim...Taaa ki... Birkaç yıl önce yeniden bu tutkumla yüzleşene kadar..Kardeşimle beraber ata binmeye başladık çok da keyifli giderken o attan düştü ve ciddi şekilde bileğini kırdı...Ve tekrar bir ara girdi..Çok uzun zamandır atlardan yine uzağım... İkincisine gelince çok şanslı bir çocukluk geçirdim ben deniz kenarında büyüdüm diyebilirim..bütün gün sudan çıkmaz yaz sonlarında zenci kıvamında dönerdim hep kışlık eve..Ama şimdilerde pek mümkün olmuyor..zaman kı

sen hep burda kal melek!

Resim
Bir melek geldi kondu omzuma.. Karlı gecelerime sıcacık bir nefes... Önce korktum, şeytanda bir melekti ve bende onlardan çok vardı.. Bir rüzgar diledim, kendimden başka herşey uçsun,savrulsun diye.. Uzaktan uzaktan baktım, uçup gider yoluna elbet dedim.. Yine de gitmedi, bekledi beni, orda... sıkılmadan, yorulmadan. Elimi uzattım nihayet, kollarım ağırlaşmış, omuzlarımdan kalbime uzanan bir buz dağı, kaskatı... Sonra ılık ılık bir his içerden dışarıya taştı, taştı, taştıkça çözüldüm.. Çözüldükçe koyverdim akışa...aşka... Sen hep burda kal melek!