Kayıtlar

2008 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Bu Noel kalbimdeki en uzağa, en kısa zamanda gitmeyi diliyorum!

Resim
İçim bir garip... Uzaklara çook uzaklara gıdesım, yollara düşesim var... Benim garip bi huyum var ne olursa olsun bı yere gıtmıssem ya da gitmeyi secmıssem baska seyler gerıde kalıyor o süre için... Tazelenıyorum bı sekılde... Hıc unutmuyorum Hindistan'a gideceğim günün sabahı patronum benı cagırıp ( o zamanlar ajansta calısıyodum) "Mehves senın burda mutlu olmadıgını düşünüyorum, bak sen sımdı uzaklara da gıdıyosun, gıt ve orda bı dusun, napcan, ne ıstıyosun" dediğinde önce bayagı bır canım sıkılmıştı. tamam demiştim kendime döndüğümde bu kapı bana kapanıyor... Gıtmesem mı? Sonra bıraktım kendımı akışa... Ve yola çıktım... Orda ne ajans ne de baska bısı aklıma bıle gelmedı..Tabı bunda ac kaldıım gunlerın, sıcağın da etkısı olmadı dııl... Insan oralarda kendı derdıne dusuyo hanı:) Geri döndüğümdeyse ewet yüzleşmem gereken bı patronum vardı yıne... Yüzleştim de:) Yıne de gitmek ıyı geliyor ınsana, uzaklaşmak... Hanı şu mutluluğu ya da ne bılıym çözümleri uzaklarda arama la

Bıraktım...

Resim
Bugün güçlü olmayı beni buna itenlere bıraktım... Bugün zayıf ve çaresiz hissetmenin tadını çıkardım... Uzun zamandan beri ilk kez. Bugün en güçlü olmayan ama en huzurlu halimle... Kendimle barıştım...

Kader saatim...

Resim
Bu sabah uyandığımda canım sıkkın, yüzüm neşesiz, kalbim soğuktu biraz... Once hafif bir kahvaltı yaptım hafif ama keyifli ,anneyle yapılan bir pazar kahvaltısı .. Baktm hala yeterınce ben ben değilim... Serdim matımı yere... Kafamda binbir düşünce... Ayaklar paralel, beden gevşek ve rahat, omuzlar rahat... Olmuyor kafamda aynı anda iki ses konuşuyor içimdeki hoca ve öğrenci aynı anda bır seyler soyluyor... Gözlerimi açtım karşıdaki aynadan kendime baktım... ne ayaklar paralel ne de omuzlar rahat. Omuzlar basbayagı kulaklarıma yapısmıs:) Vazgecmek yok... bakalm bu calısma nelerı cıkartacak ortaya, gergınlıgımın temelı ne? Neden tepkılıyım bu kadar? Devam...eweeet bı kez gevsedıkten sonra gerısı daha rahat ve akıcı... Çalışmamın sonuna doğru eka pada raja kapotasana( tek ayak kral güvercin duruşu) ile bir meditasyon harıka olur dıye dusundum... Sağ ve sol olmak üzere her iki tarafa da duruşu tamamlarken saatimi kurdum bu kez... her iki tarafa da 7 'şer dakıka ayırarak... Sevgili Iye

Herhangi bir şeyi önemsemek tüm dünyaya hayat getirir! UCHIYAMA ROSHİ

Bu sabah pek de üşengeçtim aslında! Annemin tam evden çıkarken sarfettiği "Mehveş ben öğlene doğru geleceğim istersen bı spagetti yap" cümlesine burun kıvırdım isteksizce... Sanki yapacak bi sürü işim vardı ve ben yemek yaparsam bunlara vakit bulamayacagımı düşünüyordum... "Benim annem çoook tatlıdır çok da zor bı ınsan! Enerjisi çok yüksek olduğundan sürekli heyecanlı ve yüksek sesle konuşur! Bu durum bazen beni çok yoruyor ama o anne iste! Başka kim günün ortasında ben dışarda ders verirken telefonuma komik ve düşünceli mesajlar atar ki? Birden bı mesaj gelir: "Aksama mantı yaptım!" Mantıya bayılırım!!! Günüm ne kadar yorucu geçmişse geçsin annem beni mutlu etmek için en sevdiğim yemeği yapmış işte! Söylemeden de duramaz, kaç saat öncesinden haber verir hemen! "İşte ben aklıma gelen bu düşüncelerle birden oturduğum yerden fırladım ve doğğğru mutfağa!!! Annem için nefis bir spagetti yapmaya karar verdim! Ben anlasıldığı üzere çok sık yemek yapmam..:( Ama

Bir varmış bir yokmuş... Aslında herkesin bi yogası varmış...

Geçen çarşamba her hafta olduğu gibi tatlılar tatlısı çocuklarımın yanına gitmek üzere (yoga-mini dersi vermek için) yola koyuldum... Erenköy'den Üsküdar'a yani. Yolda etrafıma bakınırken düşünmeye başladım... Bu hafta çocuklarıma farklı olarak ne yaptırsam diye? Genellikle önceden bır program hazırlamayı sevmem en azından çocuklarla çalışırken spontan olmayı seviyorum. Hem zaten onlarda öyleler, bi hafta çok sakinken diğer hafta sakinlik perilerini evde unutmuş olabiliyorlar:) Yani siz bir program hazırlasanız da uygulamak mümkün olmayabilir... Zaten Yoga anla bir ve bütün olabilmek, o anın gereğini yaşayıp bununla mutlu olmak değil mi? Herneyse ne diyodum ben? Hıh farklı diyodum... Aklıma birden çok basit ama cici bir fikir geldi! Dersin sonunda benim 4 yaşındaki minik yogi ve yoginilerim dizlerinin üzerinde oturdu ve hepsi kendi yaratacağı ve kendi isim vereceği bir yoga duruşu hayal etti... "Beeen kuzuuuuu", "Beeeeen kuyrukkkk" söylemleri içinde bi hey

Kelebek kalbim!

Resim
Oldukça heyecan verici! Blogumun ilk yazısı bu ve kalbım küt küt! Yok yok sebebi bu diil! Sebebi henüz belli de diil:) Ama yakında çıkar ortaya... Dünden beri içimde bir kıpırtı var. Kalbim kelebek olup uçmak istiyor bi yerlere... Nereye uçacağını bilmediğinden olsa gerek bir anda sakinleşip geri dönüyor kıpırdandığı yere... Ama her defasında biraz daha yerine sığmayarak! Sanki aşık olduğum zamanlardaki gibi bir his bu. Sanırım aşk çok yakında! Delirdi mi bu kız şimdi ortada fol yoksa aşk nasıl olur demeyin! Var... Ben hissediyorum çünkü artık hazırım! Dibine kadar yanlız hissettikten ve kendimle kalmayı sevmeyi başardıktan sonra işte şimdi gerçekten hazırım ve biliyorum ki bir yerlerde de biri benim için hazır!:) Tıpkı ortak bilinç ilkesinde olduğu gibi! Nasıl mı? Kuantum Düşünce Tekniği adlı bir kitapta okumuştum bunu, diyordu ki tüm insanların her an iletişim halinde olduğu ortak bir alan vardır. İşte biz buna ortak bilinç diyoruz. Hani telefon çalar ve aslında az önce arayan kişiyi